Bir zamanlar Nazım hikmet hakkında tutuklama kararı çıkarılmıştır. Nazım Hikmet de kaçkın şeklinde yaşamaktadır, sevgilisi Münevver ile buluşacaktır. Nazım Hikmet Gülhane Parkına gider, daha sonra Gülhane Parkına polisler gelir ve Nazım, ceviz ağacına tırmanır. Altından polis geçer, sevgilisi geçer, o hepsini izler ve yakalanmaz. Ve onun üzerine “ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkında, ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında” Şiiri Cem Karaca’nın seslendirmesiyle dilden dile dolaşır.
Setüstü Çay Bahçesi Cafe
Gülhane Parkına geldiğinizde mutlaka uğramanız gereken parkın tek cafesi’dir. Manzarası harikulade ve çay istediğinizde eğer 2-3 kişi iseniz semaver ile gelmesi ayrı bir güzel oluyor.
Gülhane Parkı Tarihi:
Gülhane Parkı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Topkapı Sarayı’nın dış bahçesiydi ve içinde bir koru ve gül bahçelerini barındırırdı. Türk tarihinde demokratikleşmenin ilk somut adımı olan Tanzimat Fermanı, 3 Kasım 1839’da Abdülmecit döneminde Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkı’nda okunmuştur ve bu nedenle Gülhane Hatt-ı Hümayunu da denir.
İstanbul şehremini operatör Cemil Paşa (Topuzlu) zamanında düzenlenerek 1912 yılında park haline getirildi ve halka açıldı. Toplam alanı 163 dönüm kadardır. Parkın girişinde sağ tarafta İstanbul şehremini ve belediye başkanlarının büstleri vardır. Parkın ortasından iki yanı ağaçlı yol geçer. Bu yolun sağında ve solunda dinlenme yerleri, çocuk bahçesi bulunmaktadır. Boğaza doğru kıvrılarak inen yokuşun hemen sağında bir Aşık Veysel heykeli, yokuşun sonuna doğru biraz üst kısımda ise Romalılardan kalma Gotlar Sütunu vardır.
Sarayburnu Parkı kısmı eskiden Sirkeci demiryolu hattı üstünden bir köprüyle ana parka bağlıydı. Bu kısım sonradan sahilyolu (1958) ile parktan ayrıldı. Sarayburnu kısmında Atatürk’ün Cumhuriyetten sonra dikilen ilk heykeli (3 Ekim 1926) bulunur. Heykel, Avusturalyalı mimar Kripel tarafından yapılmıştır. Atatürk, halka latin harflerini halka ilk defa bu parkta 1 Eylül 1928 tarihinde gösterdi. Atatürk’ün naaşı Ankara’ya gönderilirken, İstanbul’daki son tören Gülhane Parkı’nın Sarayburnu bölümünde 19 Kasım 1938 tarihinde yapıldı. Tabut, top arabasından 12 general tarafından alınarak Yavuz zırhlısına götürülmek üzere rıhtımdaki bir dubaya yanaşan Zafer destroyerine konuldu.
Tekrar Restore Edildi
Yıllardır çok kötü ve harap bir şekilde bulunan park 2003 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek, eski görkemli günlerini aratmayacak bir duruma getirildi.
İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi
25 Mayıs 2008’de Gülhane Parkı içindeki Has Ahırlar Binası’nda, İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi hizmete girmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder