31 Aralık 2014 Çarşamba

Bermuda Seytan Ucgeni

Bermuda Şeytan Üçgeni’nin gizemi çözüldü

Gizemli ve ilginç olan olaylar teknolojinin ilerlemesine rağmen henüz bilim adamları tarafından açıklanamıyor.




 Bermuda şeytan üçgeni ise bu gizemli olayların dünya çapında en çok bilinenlerinden bir tanesi hiç kuşkusuz.
 Bermuda şeytan üçgeni, Atlantik okyanusunda bir üçgen şeklinde olan bu alan, gemilerin ve uçakların kaybolduğu bir noktadır. Yaklaşık olarak 1000’e yakın uçak, gemi ve kaybolan insan vardır.
 Fakat asıl dikkatleri çeken olay 1945 yılında yaşanmıştır. 5 adet savaş uçağı Florida’dan havalanmış ve telsizden "nerede olduğumuzu bilmiyoruz sanırız kaybolduk" demişlerdir. Florida hava üssünden acil olarak çıkan yardım ekibi bir daha asla uçakları bulamamıştır.


 Uçakları aramaya giden yardım ekibinden bir uçak içinde 13 askeri ile kaybolunca dünya gözünü buraya çevirmiştir. Bu olaydan sonra Bermuda şeytan üçgenine giren bazı gemiler mürettebatsız bazen de hiç bulunamamıştır.
Bu bilinmez olaylar nedeni ile pek çok teori üretilmiştir. Uçakları, gemileri uzaylıların kaçırdığı başlıca teori olarak kalmıştır. Okyanus altında manyetik bir alan olduğu, kayıp Atlantis kıtasının burada olduğu bu teorilerdendir. Son olarak konuşulan şey, bölgenin zengin doğalgaz yatağı olduğudur.

Tabanın ısınması ile çeşitli gazlar eriyerek deniz yüzeyine çıkar böylece geniş bir girdap oluşur o sırada yüzeyde ne varsa vakum etkisi ile okyanusun dibine çekilir.

                    

Su yüzeyinden dağılan gazlar havaya katılır ve atmosferden daha az yoğunluğa sahip olduklarından uçaklar hem yeterli sürtünmeye sahip olamazlar hem de uçaklar motorlarda ki yanma için yeterince oksijeni alamayarak düşerler.












Vanin Pamukkalesi Baskale Dereici koyu

Burası Pamukkale değil!

Van'ın Başkale ilçesinde Pamukkale’yi andıran ve kükürtlü sudan oluşan travertenler, kışın ayrı yazın ayrı bir güzelliğe bürünüyor.


 Yazın vatandaşların büyük ilgi gösterdiği travertenlerin, kışın bir kısmının buz tutması farklı bir güzellik sergiliyor. 1 metre kara rağmen kışın da bölgeye giden vatandaşlara köylüler rehberlik ediyor.
 Başkale ilçesine 40 kilometre uzaklıktaki Dereiçi köyünde Denizli’deki Pamukkale'yi andıran travertenlerin bir kısmı aşırı soğuklardan dolayı donunca ayrı bir güzelliğe büründü.
 Yazın turistlerin büyük ilgi gösterdiği kükürtlü suyun çıktığı travertenler, kışın da ilgi odağı oluyor. Travertenlerde bir yanda buz sarkıtları bir yanda da kükürtlü sudan oluşan sarkıtlar oluşuyor.
 Yazın yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanlarından olan travertenler, kışın da yoğun kara rağmen ilgi görüyor. Kışın bölgeye gelen vatandaşlara rehberlik eden köylüler, ulaşım sıkıntısının giderilmesi halinde köylerindeki travertenlere daha çok ziyaretçinin geleceğini söyledi.







Uçaklı Butik Van Turu için tıklayınız...

Doğu Anadolu Turları için tıklayınız...

















Zemzem Suyunun Gizemi








1-) Avrupa`da labaratuarlarda yapilan arastirmaya gore Zemzem suyu 

diger sulara gore cok daha az kukurt tasimaktadir.

2-) Yine ayni arastirmaya gore diger sulara gore cok daha besleyicidir ve cok daha fazla mineral barindirmaktadir.

3-) Kaynagi henuz bulunamamistir. Nereden geldigi su anki teknolojiye 

gore bile bilinemiyor.Yakinlarinda hicbir kuyu yok ve denize de 80 km uzaklikta. Bu sartlarda suyunu denizden veya baska bir kuyudan almasi imkansiz. Nasil oluyor da yillardir suyu bitmiyor, bunu kimse bilmiyor.
4-) Açlığını gidermek için içen kişinin açlığını, susuzluğunu 

gidermek için içenin susuzluğunu giderir.

5-) Sadece 1,5 metre derinligindeki ufacik bir kuyudan çikan su, hac mevsimi boyunca milyonlarca hacinin tum su ihtiyacini karsilamaktadir ve hicbir zaman ne azalma ne de kuruma gostermemektedir.

6-) Dunya Saglik Orgutu (WHO)`nun raporlarina gore Dunya`daki en 

icilebilir ve saglikli sulardan biri.

7-) Amerika`da yapilan test sonuclarina gore Dunya`da icinde 

mikroorganizma ve bakteri bulundurmayan TEK su zemzem suyu ..



Galata Kulesi

 Galata Kulesi ve Gizemi...



Galata Kulesi 1384 yılında Galata denen Ceneviz kolonisinin surları arasındaki en yüksek noktaya yapıldı.                                       
Galata Kulesi Osmanlı'nın ilk dönemlerinde Yeniçeriler tarafından kullanılıyordu. Kule 16. yy'da Kasımpaşa'daki donanmada tutsakların barındırıldığı yerdi.

II. Selim döneminde (1566-1574) 
Galata Kulesi asıl gözlemevi Pera'da olan Türk Astronomu Takiuddin tarafından yenilerek gözlemevi olarak kullanıldı. Daha sonraki yüzyılda II. Mustafa döneminde (1695-1703) Şeyhülislam Feyzullah Efendi bir Cizvit papazı ile birlikte Kulede bir gözlemevi kurmaya çalıştıysa da bu çabaları 1703 yılında öldürülmesiyle yarım kaldı.                                        
Galata Kulesi Osmanlı döneminde, çeşitli sebeplerle, fakat özellikle 1794 yılındaki (III. Selim dönemi) büyük Galata yangını nedeniyle II. Mahmut tarafından 1832 de yeniden yaptırıldı.

Kulenin konik tepesi. 1875 yılında bir fırtınada uçtu ve daha sonraki restorasyon sırasında yenilenmedi. Bundan sonra kule 1964 e kadar yangın kontrol istasyonu olarak kullanıldı ve 1967 de turistik hizmete açılana kadar restorasyon için kapalı kaldı. Bu restorasyon sırasında Osmanlı döneminde yapılan değişiklikler de göz önüne alınarak Cenevizliler dönemindeki yapıya daha uygun olması için konik tepe tekrar eklendi. 



Ankara'dan İstanbul Turları için Tıklayınız...

29 Aralık 2014 Pazartesi

Havza Kaplicalari

Atatürk'ün şifa bulduğu Havza Kaplıcaları

Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Eğer Havza'nın nafi ve şifalı kaplıcaları ahvali sıhhiyem üzerinde müspet bir tesir bırakmasaydı emin olunuz ki inkılap için çalışamayacaktım" sözleriyle anlattığı Havza kaplıcaları, ziyaretçilerini bekliyor.


 Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Eğer Havza'nın  nafi ve şifalı kaplıcaları ahvali sıhhiyem üzerinde müspet bir tesir bırakmasaydı  emin olunuz ki inkılap için çalışamayacaktım" sözleriyle anlattığı Havza  Kaplıcaları, ziyaretçilerini bekliyor.


    Havza'ya 25 Mayıs 1919'da gelerek Anadolu'da halkla ilk temaslarını  gerçekleştiren Atatürk, ilçede kaldığı süre içerisinde sık sık kaplıcalardan  yararlandı.
    Atatürk, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, 24 Eylül 1924 tarihinde  Havza'ya ikinci gelişinde ilçe halkına hitaben yaptığı konuşmada, "Eğer Havza'nın  nafi ve şifalı kaplıcaları ahvali sıhhiyem üzerinde müspet bir tesir bırakmasaydı  emin olunuz ki inkılap için çalışamayacaktım" sözleriyle kaplıcaların önemine  değindi.

    Havza Belediyesi Sıcak Su Şefi Ali Erdoğan, AA muhabirine yaptığı  açıklamada, 544 metre derinlikten çıkarılan suyun sıcaklığının 56 dereceyi  bulduğunu söyledi.

    Saniyede 20 litre sıcak su çıkarılan kuyulardan ilçedeki işletmelere  şifalı su dağıtıldığını anlatan Erdoğan, mevcut 2 kuyunun yanı sıra yeni bir kuyu  açılması için çalışmalar yürütüldüğünü açıkladı.

    - "Kaplıcalar her mevsim hizmet veriyor"
    İlçedeki kaplıca hizmeti veren bir otelin yöneticisi Ali Zengin ise  her mevsim kaplıcaların hizmet verdiğini belirtti.

    Genellikle 40-70 yaş arası vatandaşların, diğer tatil mekanlarının  aksine kaplıcaları tercih ettiğini savunan Zengin, "Kaplıcalar romatizmal,  nörolojik ve ortopedik rahatsızlıklara iyi geliyor. Onun için yaşlı insanlar  tedavi amaçlı geliyor. Alman ve Arap müşterilerimiz var. Arap turistler Karadeniz'de daha fazla. Burayı da güzergah olarak kullanıyorlar" dedi.

    Her yıl aynı dönemlerde tedavi amaçlı ziyaretçileri olduğunu anlatan  Zengin, "Kışın daha çok yaşlı kesim geliyor. Atatürk de Samsun çıkartmasından  sonra vücut sağlığını Havza'da, kaplıcalarda bulmuştur" ifadelerini kullandı.

    Kaplıca işletmecisi Şahin Çalışkan da özellikle yaz aylarında Almanya,  Hollanda ve Fransa'dan ziyaretçileri ağırladıklarını, Türkiye'nin dört bir  yanından şifa bulmak için kaplıcalara gelenler olduğunu sözlerine ekledi.


    Her yıl 80 binin üzerinde ziyaretçinin Havza kaplıcalarına geldiği  öğrenildi.


  





2015 Yilinda Gezilecek 10 Sehir

İşte 2015 yılında gezilecek 10 şehir

İsveç’in en popüler seyahat dergisi “Vagabond” tarafından hazırlanan ‘2015 yılında gezilecek 10 şehir’ arasında birinci sırada İstanbul seçildi.

 Vagabond tarafından hazırlanan listede ilk sırada yer alan İstanbul’u sırsıyla Malaga (ispanya), Kuzeydoğu Hindistan, Yasmania(Avustralya), Mallarco (İspanya’da ada), Mikonos (Yunanistan), San Fransisco (ABD), San Sebastian(İspanya), Transylvania(Romanya) takip etti. Listede İstanbul’un en popüler şehirlerden biri olması sadece 2015 yılı içerisinde değil son yıllardaki istatistiklerinin de göstergesi olduğu bildirildi. İsveçlilerin İstanbul’a olan talebi özellikle 2014 yılı içinde önemli ölçüde artış gösterdiği ve bu artışa ise İstanbul’u tanıtım çalışmaları kapsamında, İsveç’in basın mensupları, sektör temsilcileri ve kamuoyu önderlerine yönelik ağırlamaların basındaki yansımalarının neden olduğu kaydedildi. İstanbul’a yönelik talebin önümüzdeki dönemlerde daha da artması bekleniyor.

 Kuzeydoğu Hindistan

 Malaga (ispanya)

 Mallarco (İspanya)

 Mikonos (Yunanistan)

 San Fransisco (ABD)

 San Sebastian(İspanya)

Transylvania(Romanya)









27 Aralık 2014 Cumartesi

Dunyanin En Buyuk Labirentleri

Dünyanın en büyük labirentleri

Kimi kocaman mısır tarlalarında bir kaç günlüğüne yapılıyor, kimi yüzyıllardır ziyaretçilerini ağırlıyor. İşte dünyanın en büyük labirentleri...

Labirentler insanların dikkatini çeken ve hayret uyandıran yapılardır. Labirentlerin kökeni Yunan mitolojisi ve Paganizm'e kadar dayanır. Bu kültürlerde labirentlerin gizemli olduğuna inanılırdı. Bir kaç yüzyıl öncesinde ise labirentler gizli aşıkların buluşma mekanı olarak işlev değiştirdi. İşte dünyanın en yüksek ve büyük labirentleri...

 Ashcombe Labirenti/ Avustralya:

Avuctralya Mornington Yarımadası'nda Melbourne yakınlarında bulunur. Avustralya'nın en büyük ve eski labirenti olan Ashcombe, 3 metre yüksekliğinde ve 2 metre genişliğindedir.  Bahçede dünyanın en eski gül bahçeleri de bulunur. Bu bahçede 217 çeşit 1,200 gül bulunmaktadır.


 Michael Blee kendi Kent'de bulunan kendi çiftliğinde "Yılanlı Merdiven" oyunun bir versiyonunu oluşturmak istemiş olacak ki 3 dönümlük araziyi bir labirente çevirmiş.  Çiftliğin sahibi "dünyanın en büyük oyunu" başlığı altında Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi amaçlıyor olabilir.
 Yine Richardson Çiftliği tarafından yaratılan bu labirent beyaz atlı prensini beklemek isteyenlerin uğrak yeri haline geliyor. 2008 yılında yapılan ve sadece bir kaç günlüğüne ziyaretçilere açılan bu labirentte  sadece bir giriş ve bir de çıkış bulunuyor. Bu nedenle dışarıya çıkabilmeniz için belirli bir rota izlemeniz gerekiyor.
 2001 Guinness Rekorlar Kitabı'na göre dünyanın en büyük resmi labirenti olan "Pineapple Garden Maze"   bir alanda kurulmuştur. Bu labirentte 5 kilometre yürüyüş yolu 12,000 metrekarelik bir alana yayılmıştır. Hawaii'de bulunan bu labirent kuş bakışı muhteşem görünmektedir.
 Bir zamanlar dünyanın en büyük ağaç labirenti olan ve Fransa, Touraine'de bulunan bu labirent her yıl biçildikten sonra farklı şekiller ve biçimlerde yeniden büyümektedir.
 Pennsylvania'da bir mısır bahçesinde oluşturulan bu labirent 4,500 metrelik yürüyüş yolunu 20,000 metrekarelik bir arazide gezebileceğiniz büyüklükte.
 İngilizler her zaman labirentlerden hoşlanmıştır. İşte İngilizlerin en çok tanınan labirentlerinden biri de 1600'lü yıllarda King William için dikilen labirenttir. 240,000 metrekarelik bir alanda dikilmiştir.
 Fairbanks, Alaska'da bulunan bu labirent de görenleri hayrete düşürecek güzellikte bir insan inşası...
 İtalya'da Villa Pisani bölgesinde 1700'lü yıllarda oluşturulduğu bilinen bu labirentin dünyanın en karmaşıkları arasında yer aldığı bilinmektedir. Stra şehrinde yer alan bu labiren iç içe geçmiş 12 halkadan oluşur ve ortasında bir kule bulunmaktadır. Napolyon bu labirentte bir kere kaybolmuştur. Mussolini ve Hitler ise kaybolma şansını göze alamadıkları için ziyaret etmekle yetinmiştir.

Richardson Çiftliği/ Amerika Birleşik Devletleri:

İllinois eyaletinde bulunan bu labirent her yıl mısır hasatından önce oluşturulmaktadır. Böylece halk ziyaret amaçlı düzenlenen geziler sayesinde doğanın içinde kaybolmanın tadını çıkarabilmektedir.









Dunyanın en seksi otelleri

Dünyanın en seksi otelleri

Vahşi doğası, balayında içleri ısıtan atmosferi, beş yıldızlı romantizmi ile bu manzaralar karşısında büyüleneceksiniz.



Vahşi doğası, balayında içleri ısıtan atmosferi, beş yıldızlı romantizmi ile bu manzaralar karşısında büyüleneceksiniz. Çölden ormanın derinliklerine, deniz kıyısından dağlara kadar pek çok coğrafyada inşa edilmiş bu seksi oteller hayal edemeyeceğiniz güzelliklere ev sahipliği yapıyor.

 Amangari, Kanyon Point, Utah

Büyük Basin Çölü’nde Büyük Kanyon ve Zion Ulusal Parkı arasında ayın daha fazla parladığı, kurtların ulumalarının duyulduğu ve güllerin çiçek açtığı bir otel hayal edin… Kumun yarattığı sanat eserleri arasında güneşin batışını izlemek asla unutamadığınız anlardan birine dönüşecek.  34 özel suit odası bulunan bu otelde doğadan esinlenerek tasarlanan mobilyalar ruhunuzun derinliklerine hitap ediyor.

Otelde bir gece konaklama fiyatları 900 $’dan başlıyor…

 Hotel Marincanto, Positano, İtalya

Akdeniz’in hipnotize eden güzelliğine tanıklık etmeye hazır mısınız? Şeker renklerinde ve kayalıklara asılı duran bu kayalıklarda balayınız muhteşem bir tatile dönüşebilir. Akşam güneşini otel odasında balkonunuzda seyrederken İtalya’nın birbirinden değerli üzüm bağlarında üretilen şarapları yudumlamanın hazzını yaşayabilirsiniz. Deniz kenarındaki bu butik otel kendi plajına da sahip.  Akdeniz’in ılık rüzgarlarını teninizde hissetmek için müthiş bir yer İtalya…

 Les Trois Sources, Bonnieux, Fransa

Kırsal bir alanda üzüm bağlarının arasında inşa edilen bu otelde lavanta ve kiraz kokulu bir tatil sizleri bekliyor. Yüzyıllık geçmişe sahip bu çiftlik evi otelde antika eşyalarla döşenmiş odalar size tarihin kapılarını aralıyor…

Otelin gecelik konaklama fiyatı ise 120 $’dan başlıyor…

 Loi Suites, Iguazu Hotel, Arjantin

Bu otelde ağaçkakanları, şakıyan kuşları ve doğadaki daha pek çok canlıyı yakından görme fırsatı tanıyacaksınız. Sabah sizi balkonunuzu delmeye çalışan bir ağaçkakan uyandırabilir. Sarmaşıklar, orkidler, mangolar ve papayalarla kaplı bir ormanın ortasında huzuru yakalayabilirsiniz.  Rio İguazu’da inşa edilen bu otel şelalelere de 15 dakika uzaklıkta. 162 odası bulunan otelde doğal yaşama tanıklık edeceksiniz.

Studio Junior Deck Odaların tek gecelik fiyatları 230 $’dan başlıyor…











Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...